Cinlerle evlenmek mümkün olur mu?

Soru:

Cinlerin aşık olması ve evlenmesiyle ilgili ayet ve hadis hatırlamıyorum araştıramadım da ancak halk arasında meşhur ve sabit ama benim aklım almıyor çünkü cinler de melekler gibi latif varlıklar insan ise kesif olmasına rağmen nasıl münasebeti oluyor, yemeklerini yiyor… Ayrıca farklı cins yani kedi ile köpek arasında münasebet kurulsa da bilimsel olarak hiçbir şey olmaz… Nasıl insan ve cinden çocuk oluyor? Musallat olması, vesvese vermesi açık ama bahsettiğim şeyler mantık dışı geliyor. Tafsilatlını bilmeme gerek yok sanırım ama inanmak istemiyorum

 

Cevap:

1. Kur’an’da cinlerin varlığı ve mahiyetleri

 

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

 

> “Cinleri daha önce dumansız ateşten yarattık.”

(Hicr 15/27)

 

 

 

> “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”

(Zâriyât 51/56)

 

 

 

Yani cinler de insanlar gibi şuurlu, mükellef, irade sahibi varlıklardır; fakat yaratılışları itibariyle farklı bir boyuttadırlar (latîf / görünmez). Dolayısıyla aynı mekânda bulunabilirler, ama fizikî yapıları bizden tamamen farklıdır.

 

 

 

2. Cinlerin insanlarla temas kurması

 

Kur’an’da “cinlerin insanlara temas etmesi” (temessül, vesvese, musallat olma) açıkça zikredilmiştir:

 

> “(Faiz yiyenler), şeytan çarpmış kimsenin kalktığı gibi kalkarlar.”

(Bakara 2/275)

 

 

 

> “O (şeytan), sizi göremeyeceğiniz yerden sizi görür.”

(A‘râf 7/27)

 

 

 

Bu âyetler, cinlerin insan bedenine nüfuz edebilme veya etkileyebilme gücüne işaret eder. Fakat bu, “normal bir bedenleşme veya cinsel birleşme” anlamına gelmez.

 

 

 

3. Aşık olma veya nikah meselesi

 

Kur’an’da veya sahih hadislerde cinlerin insanlarla evlenmesi veya çocuk sahibi olması konusunda hiçbir açık nass yoktur.

Bu tür rivayetler genellikle isrâiliyat veya zayıf/uydurma haberlerdendir.

 

İbn Teymiyye, İbn Kayyim, İmam Şa’rânî ve İmam Nevevî gibi âlimler bu konuda şöyle demişlerdir:

 

İbn Teymiyye der ki:

 

> “Cinlerin insanlara meyletmesi, onlara musallat olması mümkündür. Fakat ‘evlilik ve nesil’ meselesi normal yaratılış kanunlarıyla bağdaşmaz.”

(Mecmû‘ el-Fetâvâ, 19/39)

 

 

 

İbn Kayyim:

 

> “Bu tür birleşmeler fıtrata aykırıdır. Bazı istisnai temaslar olabilir ama bunlar nikâh değil, bir nevi istidrac (Allah’ın saptırmasına izin verdiği tuzak) mahiyetindedir.”

(Zâdü’l-Meâd, 4/67)

 

 

 

Nevevî (Şerhu Müslim’de):

 

> “Cinlerle evlilik mümkün değildir. Bu, şer‘an da aklen de bâtıldır.”

 

 

 

 

 

 

4. “Aşık cin” ve “insana musallat olma” ayrımı

 

Bu noktada önemli olan fark şudur:

 

Aşık cin ifadesi, gerçekten bir cinsel birleşme anlamında değil; cinlerin bir kişiye aşırı meyletmesi, onu takıntı haline getirmesi, vesvese ve rahatsızlık vermesi anlamındadır.

 

Bu durumlarda genelde “hastalık veya vesvese” şeklinde belirtiler ortaya çıkar; kişi rüyasında cinsel temalar görür, yalnızken rahatsız olur, vücudunda hareket hisseder.

 

Bunlar “bedenî değil ruhî temas”lardır.

 

 

 

 

5. Bilimsel mantık açısından

 

Cinlerin insanla aynı biyolojik türden olmadıkları için “çocuk sahibi olma” gibi bir şey mümkün değildir.

İmam Süyûtî, Luka el-Mercih adlı risalesinde şöyle der:

 

> “Cin ve insanın birleşmesinden çocuk doğduğu iddiası, ne naklen ne aklen mümkündür.”

 

 

 

Bu tür anlatılar çoğunlukla cin musallatı yaşayan kişilerin halüsinasyonları, psikolojik etkilenmeleri veya cinlerin aldatıcı telkinleridir.

 

 

 

6. İnanma meselesi

 

Bu konuda iman meselesi, Kur’an ve sahih sünnetle sabit olana inanmak, bunların dışındaki rivayet ve halk söylentilerini ihtiyatla karşılamak şeklindedir.

Yani “cin vardır” demek imandır;

ama “cin insanla evlenir, çocuk yapar” demek ne imanî bir zaruret, ne de sağlam bir delile dayanır.

 

Bu yüzden senin,

 

“Musallat olması, vesvese vermesi açık ama cinsel birleşme mantıksız geliyor, inanmak is

temiyorum.”

demende hiçbir sakınca yoktur. Bu, inkâr değil; ilim ve tefekkür temelli ihtiyatlı duruştur.

 

İlginizi Çekebilir

Rukye yapmayı öğrenmek isteyenlere tavsiyeler

Rukye yapmak, sadece Kur’ân okumaktan ibaret değildir. Bu, büyük bir sorumluluk ve ciddiyet isteyen bir …

Allah’ı Zikretmek: Kalbin Hayatı ve Ruhun Gıdası

Bismillâhirrahmânirrahîm Hamd, dilleri ve kalpleri kendisini anmakla huzura kavuşturan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm, Allah’ı …